Daha önceki kayıtlarımda yazdığım gibi yoğun bir şekilde restorantta çalışıyorum. Burada Ekim ayının başına kadar çalışacağım ve daha sonrasında iki haftalık bir gezi planım var. Çalıştığım bu restorandaki patronlarım eş olan Pam ve Macky. Çok mutevazi olan bu çift çok defa Türkiye'ye gelmiş ve İstanbul aşıkları. Bir kaç Türkçe kelime bilgisine de sahipler. Bunların dışında benim gibi onlar da beni çok sevdiler çeşitli konularda konuşma fırsatı buldum ve gerçekten diğer Amerikalılardan farklılardı ve bu güzel bir olgu bana göre. Bu şehirdeki hayatım yeni insanlar tanıdıkça daha güzel ve akıcı geçmeye başladı. Ayrıca ilerleyen günlerde arkadaşlarım aracılığıyla tanıştığım Mc Donald's'ta idareci olan Richard, burada ikinci işte çalışmama vesile oldu.
Richard'tan bahsetmek istiyorum. Beraber güzel vakit geçirdiğim, yine sıradan Amerikalıya benzemeyen bu adam Türkiye aşığıymış. Türkçe şarkılar dinliyor, Türkçe öğrenmeye çalışıyor ve ondan öte Türkiye'de çalışmak istiyordu. İlerleyen günlerde Türkiye'de bir okulla yazışıp anlaştı ve uçak bileti aldı 4 Ekim 2012 tarihi için. Richard Bursa'ya gidiyordu. Unutmadan bize internet üzerinden aldığı tarifle baklava da yapan Richard, bizi defalarca şaşırtıyordu.
Ayrıca anlatmam gereken bir şey daha olduğunu düşünüyorum. Mc Donald's'ta çalıştığım gecelerden birinde, bir müşteriden siparişini aldım. Gece 2:00 sonrasında açık olan tek yer burası olduğu için bütün müşteriler gibi bu müşteri de alkollüydü ve ne dediğini bilmiyordu. Sabırsızca bağırıp siparişini istemeye başladı. Bu sırada benim çalışma sürem dolmuştu ve çıkışımı yapıp yemeğimi yemeye geçecektim. Bu müşteri bana siparişini istemediğini, para iadesi yapmamı bağırarak söyledi. Ben de çıkışımı yaptım, şuan çalışmıyorum, dedim. Üstüne benim para iadesi yetkim yok, sadece idari personel yapabilir diye ekledim. Benim yalan söylediğimi düşündü ve tehditler savurmaya başladı. Yaklaşık bir buçuk saat sonra eve gitmek için yola koyulduğumda yolda beni bekliyorken gördüm bu adamı. Ve aniden üzerimi doğru koştu ve yumruk attı. Ben başımı korudum ve sinirli bir şekilde ittim, sendeledi. Sonra tekme atmaya çalıştı boşa çıktı ben de aynı şekilde denedim. Sonrasında yeniden ittim ve alaşağı ettim. Yere düştüğünde üzerine kapaklanıp polisi aradım. Yaklaşık 50 saniye içinde gelen ekipler gördüklerine şaşırdı. Hemen ayrıldık ve olanları ayrı ayrı anlatmamızı istediler. Etraftakilerin de görgü tanıklığı yapmasıyla ben kurtuldum ve evime gittim. O günden sonra o adamı görmedim. Bu şekilde kötü bir anıya sahip oldum.
Aşağıda eklediğim fotoğrafı Richard'ın son günü için Çinli iş arkadaşımız Carson yaptı.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder