14 Kasım 2012 Çarşamba

Las Vegas, New York, İstanbul..

Las Vegas'a geldiğimde daha önce rezerv ettiğim Stratosfer adındaki otelde kaldım. Vegas'ta konaklama garip bir şekilde, diğer büyük şehirlere göre, daha ucuzdu. Bunu kumarhanelerden kazandıkları ilave paraya bağlıyorum. Burada konakladığım süre içerisinde araba kiralayıp kanyonlara gitmeyi planlamıştım fakat kiralama sırasında yaşadığım bazı aksaklıklar sonucunda programımı iptal ettim ve kalan vaktimi Vegas'ta geçirdim.
Burada Los Angeles'ta konakladığım sırada tanıştığım İtalyan, Alman, Brazilyalı arkadaşlarımla buluşup vakit geçirdim. Bazıları tesadüf eseri olan bu buluşmalarda gayet güzel bir şekilde eğlendim. Ayrıca Kanadalı bir grupla tanışıp onlarla da vakit geçirdim. Bütün herkes ayrı ayrı güzel insanlardı ve keyifliydi.
Günlerden 13 Ekim olduğunda sabah saatlerinde New York'a gitmek için havaalanına uçuş saatimden yaklaşık 3 saat önce bulundum. Fakat güvenlik ile yaşadığım vize sorunlarından ötürü yaklaşık 2 saat alıkoydular. Bu durum sonucunda aceleyle uçuşuma yetişmeye çalıştım fakat bir kaç dakikayla uçağımı kaçırdım ve resmen başımdan aşağı kaynar sular döküldü. O an bir yetkiliyle konuştum ve yardımcı olmaya çalıştı. Bununla kalmayıp gerekli yerlerle konuşup durumu anlattım. Bu sayede yeni uçak biletimi temin ettim ve yeni uçuşla New York'a yola koyuldum.
New York'a geldiğim gibi hostele gidip eşyalarımı bıraktım ve çok yakın olan Times Meydanı'na dolaşmak için çıktım. Aynı odada konakladığım Avusturalyalılarla tanışıp onlarla vakit geçirdim. Amerika'daki son gecemi güzel geçirdim ve ertesi gün olduğunda son hazırlıklarımı yaptım, kalan paramla ufak tefek hediyeler alıp artık ülkeme doğru yola koyuldum. Ülkeme gideceğim ve yakınlarımla vakit geçireceğim için çok farklı hissediyordum. Ülkeme ilk adım attığımdan itibaren o kadar mutlu oldumki...